Son güncelleme 19 Mart 2024 - 19:15
06 Mar 2019 Konuk Yazar, Köşe Yazarları, Sürmanşet 0
CUMHURİYET DÖNEMİNİN İKTİSADÎ ARAYIŞLAR TARİHİ–III
Selçuklu’daki temel toprak sistemi olan ‘ikta’nın Osmanlı’da ‘tımar’ olarak uygulanmasına rağmen Anadolu’daki Türkmen beyliklerinin ayrıcalıklı konumlarını her iki dönemde de koruduklarını vurgulayan Sezai Tezel, Avrupa’nın aksine Türklerde idarî ve malî özerk elde edebilmiş kentlerin oluşmadığını tespiten aktarmaktadır. Devlet arazilerinin büyük kısmının hanedan mensuplarının ve vezirler gibi yüksek bürokratların elinde olduğu Osmanlı’da gelir getirici üretimin de yine bu sınıfların kontrolünde kaldığını beyan eden Yazar, Osmanlı çağlarında Avrupa’nın en büyük şehri olan İstanbul’un iaşesi için Anadolu’nun tamamının hizmet üretmekle yükümlü görüldüğünü de dile getirmektedir.
Alt konu başlıklarında Batı Avrupa’nın merkantil / ticarî genişlemesini ve Osmanlı yapılarındaki değişmeleri inceleyen Yazar; Kanunî döneminde İmparatorluğun sınırlarının Osmanlı’nın askerî kapasitesini tüketen bir mesafeye ulaştığını, 16.yy’da başlayan bütçe açıklarının 17.yy boyunca sürdüğünü, bu yüzyılda tımar-dirlik sisteminin bozulmasıyla olağanüstü ve keyfî vergilere başvurulduğunu, devalüasyonlar zinciriyle Osmanlı para sisteminin çökmeye başladığını, Celâlîlerle başlayan isyanlar sonucunda köy ve kent nüfuslarında büyük düşüşler yaşandığını sıralamaktadır.
Çok farklı bir gözlemle Anadolu’nun Hititlerden 1950’lere kadar tarımsal üretim teknolojisinin değişmediğini tespit eden Tezel; has ve mukataaların 17.yy’da toptan iltizama verildiğini, 18.yy’da ise önce hayat boyu iltizamın sonra da iltizamlarda miras bırakma hakkının geçerli olduğunu ifade etmektedir. 19.yy’a doğru Osmanlı hâkimiyetinin tıpkı Bizans’ın son günlerindeki İstanbul ve Marmara kıyılarına indirgendiğini, zira Batı Anadolu’dan Doğu Anadolu’ya ve Karadeniz bölgesinden İç ve Güney Anadolu’ya kadar âyan yada derebeylerin siyasî egemenlik alanlarının söz konusu olduğunu eklemektedir.
Osmanlı Devleti’nin Batı Avrupa’nın ekonomik genişlemesi karşısındaki uyumlu ve işbirlikçi bir tavır sergilediğini ve bunun 11-12-13.yüzyıllardan beri süren bir yönetim alışkanlığı olduğunu iddia eden Yazar, Avrupalı tüccarların deyimiyle “İmparatorluktaki merkezî rüşvet borsası” içinde Saray’dan vali konaklarına kadar dağıtılan rüşvetler ve hediyelerle hem padişah ve paşaların kukla gibi oynatıldığını, hem de diğer devlet görevlilerinin bu tarz ticaretten nasibini (!) almaya çalıştıklarını da öne sürmektedir.
Avrupalıların Ortadoğu ve Hindistan ticaretini denetimlerine geçirmesi karşısında askerî anlamda aciz kalan Osmanlıların Akdeniz limanlarındaki ticarî canlılığı arttırmak için evvela Yahudi bankerleri İstanbul’a davet ettiğini söyleyen Yazar, II.Selim’in denizcilik şebekesi sahibi Yusuf Nasi’ye 12 Ada’nın yöneticiliğini vermesiyle bunu örneklendirmektedir. Fransız devlet adamı Colbert’in “Arzı kıt, talebi bol bir ekonomidir” tarifiyle Batılıların kârlı Osmanlı ticareti için Turkey Company ve Levant Company gibi şirketler kurduklarını aktaran Tezel; 1569’dan itibaren başta Fransa olmak üzere; 1581’de İngiltere’nin, 1612’de Hollanda’nın, 1615’te Avusturya’nın, 1737’de İsveç’in, 1740’da İki Sicilya Krallığı’nın, 1746’da Danimarka’nın, 1761’de Prusya’nın, 1782’de İspanya’nın ve 1783’te Rusya’nın kapitüler ayrıcalıklar elde ettiğinin altını çizmektedir.
1774 Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan sonra Karadeniz ticaretini de yabancı gemilere açan Osmanlı’nın adeta bir kompradorlar (tedarikçi) hükümeti gibi davrandığını ve kendi kulları (halkı) aleyhine karar almaktan çekinmediğini savunan Yazar, İstanbul esnafının 18.yy’da Fransız kumaş ihracatçıları karşısında pazarlık güçlerini arttırmak için bir ortaklık kurunca Fransızların şikâyeti üzerine Osmanlı Devleti’nin bu ortaklığı dağıtmasını ve esnafı cezalandırmasını örnek olarak sunmaktadır.
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, AK Parti Bursa İl Başkanlığına kayıtlı telefon numarasından Bulgaristan ve Yunanistan göçmeni […]
Ayvalık’ın AKP’li Belediye Başkan adayı Ali Gür’ün kentsel dönüşüm ve rezerv alanlarıyla ilgili yaptığı açıklama, Ayvalık’ta büyük tepkilere neden […]
Gelecek Partisi Bartın Belediye Başkanı Adayı Yasemin Dora Kurtkaya 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla açıklamada bulundu. Başkan adayı Kurtkaya! […]
Suriye’nin Halep şehrinde bir tıp fakültesi kurulmuştur bunun amacı nedir? Vatandaş Hastanelerden Randevu Alamıyor! Yoğun Bakımlarda Yer Yok! MR, Tomografi […]
Rekabet Kurulu 19.10.2023 tarihli toplantısında, Antep fıstığı alımı ve satımı alanında faaliyet gösteren bazı teşebbüslerin 4054 sayılı Rekabetin Korunması […]
Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi için Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi adına söz alan Kocaeli Milletvekili […]
Ülkede yaşayan yabancıların ve özellikle müslümanların sorunlarını hiçe sayan siyasi partiler yerine, Türkler tarafından kurulmuş ve tüm yabancıları sahiplenmiş DENK […]
rdeşlerin hizmet yarışına girmelerine teşkilat olarak büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi. BÜYÜK MUTLULUK DUYUYORUZ Mesut Ekrem, şöyle konuştu; 22 yıldır […]
Türkiye’de emeklilik sisteminin çıkmazlarını maddeler halinde sıralayan SGK uzmanı Özgür Erdursun emekli aylığı hesaplama sisteminin değişmesi gerektiğini belirtti. SGK uzmanı […]
Veriye dayalı teknolojiler ile dijital ekonomiyi destekleyen çok sayıda ve çeşitte ürün/hizmet gelişmekte. Kurum tarafından yapılan açıklamada; Ancak […]
07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...05 Ara 2020 0
—-Birinci Bölümün DEVAMI—-...03 Ara 2020 0
Kıbrıs Gazisi, Emekli Yarbay ve Yazar Atilla Çilingir...07 Mar 2024 0
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında Efes Selçuk Belediyesi ve Efes Selçuk Kadın Platformu işbirliğiyle çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Sihirli […]