Son güncelleme 19 Mart 2024 - 19:15
02 Kas 2019 Köşe Yazarları, Seyfettin Karamızrak, Sürmanşet 0
ABD’Yİ NASIL BİLİRSİNİZ?
Türkiye ne zaman kendi adına olumlu, güzel bir adım atsa, hain odaklar hemen yastıklarının altına gizledikleri sinsi ve kirli projelerindeki, “aslı astarı olmayan ithamları” orta doğudan bin bir desise ile çaldıkları petrolün karasına bulayarak önümüze sürüyorlar.
Bunların başında ABD, Almanya, Fransa gibi devletler gelmektedir. Şimdi çamur atma ve kin kusma sırası ABD’dedir.
Ey ABD, mademki Türklerin “Ermeni soykırımı” yaptığına inanıyordun, şimdiye kadar bu kararı mertçe tanısaydın ya. Bu kadar senedir neden ağzında geveleyip duruyorsun. Türkiye dediklerini yaparsa, ellerini önünde ovuşturarak, her kirli işine “evet” derse, o zaman mı temize çıkmış olacak?
ABD, baskın bir kararla Türkiye’yi sırtından iki kez bıçaklamıştır. Kongre’nin alt kanadı Temsilciler Meclisi, önce Ermeni soykırım kanun teklifini, sonra da “Barış Pınarı Harekâtı bahanesi” ile Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan dâhil bazı devlet adamlarımızla TSK’ya “yaptırım uygulanmasına” dair kanun teklifini kabul etti.
Muhalefetteki Demokrat Parti’nin Temsilciler Meclisi İstihbarat Komisyonu Başkanı Adam Schiff’in imzasını taşıyan Ermeni soykırım kanun teklifi, baskın bir hamleyle komisyonda görüşülmeden doğrudan TM genel kuruluna geldi.
Bu teklif; Türklerin “1915’te Ermenilere soykırım yaptığının” kabul edilmesini ve ABD’de her yıl, sözde soykırım tarihinde anma toplantıları yapılmasını öngörmektedir. Bu hamlenin asıl nedeni, baş edemedikleri Türkiye üzerinde baskı kurmaktır.
İkinci kanun teklifi, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu başkanı Elliot Engel ile Cumhuriyetçi Parti üyesi Mike Mc Caul’e ait. Bu teklif, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde Kürtleri yerlerinden sürdüğü, onları katlettiği gibi yalan ve iftiralarına yer vermektedir.
Kabul edilen bu kanun teklifi de; Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’la ilgili bakanların mal varlığının, ticari ilişkilerinin araştırılması ve TSK’nın silah ve mali kaynak edinmesinin engellenmesini içermektedir.
Sözüm ona; ‘’Dost ve müttefik’’ denilen ABD’nin arkadan vurma alışkanlığı yeni değildir. Birincisi Kıbrıs Barış Harekâtı üzerine yapılmış ve 15 yıl sürmüştü. Sonra rahip Brunson ihtilafında yaşandı. Şimdi de Barış Pınarı harekâtı üzerine her türlü çirkeflik yapılmaya çalışılmaktadır.
ABD’nin bu tutumunun bir nedeni, Trump’ı sevmeyen çevrelerce, gelecek yıl yapılacak başkanlık seçiminde Donald Trump’ı Türkiye üzerinden zora sokmaktır. İkinci neden de; FETÖ, Yahudi, Ermeni, Rum ve destekçi diğer lobiler tarafından Türkiye aleyhine yapılan propagandalardır.
Soykırımdan dem vuranların önce bir aynaya, geçmişlerine bakması gerekmez mi? Tarihi kara olanların kimseye akıl vermeye hakkı olamaz.
250 yıllık tarihi, yüzkarası olaylarla dolu olan ABD’nin zulüm ve soykırımları saymakla bitmez. ABD, 1830 yılında çıkarılan “Kızılderili Tehcir Yasası” ile bölgede yaşayan tüm yerlileri kendi topraklarından çıkardı. Kızılderili kellesi başına 5 dolar ödeniyordu.
ABD’liler, “Bu vahşi hayvanların yani Kızılderililerin tamamen imha edilmesi gerekiyor”, “En iyi yerli ölü yerlidir” politikasıyla kıtayı yerli halkın elinden zorla almıştı. İlk biyolojik silah, Kızılderililer üzerinde uygulanmıştır. Sürgüne gönderilen Kızılderililere dağıtılan battaniyelere çiçek mikrobu bulaştırılarak çok sayıda yerlinin öldürülmesi sağlandı. Dünyada en büyük soykırım suçlusu Amerika Birleşik Devletleri’dir. Tam yetmiş milyon Kızılderiliyi kendi vatanlarında katlettiler.
ABD, ikinci soykırımı Afrikalı zenciler üzerinde yaptı. Köle ticareti sırasında; 19. yüzyıla kadar toplam; 34 milyon 500 bin Afrikalı ve Orta Doğulu kölenin öldüğü biliniyor.
Roger Garaudy, 1977 yılında yazdığı Medeniyetler Diyaloğu kitabında: “Batılılar 100 milyonu aşkın Amerika Yerlisini öldürerek dünyada daha önce benzeri görülmemiş bir soykırım yaptı. Bunun ardından üç yüz yıl süren köle ticareti sırasında en az yüz milyon Afrikalıyı da öldürerek bir başka akıl almaz soykırımı gerçekleştirmiştir.“ demiştir.
Tarihi yüz karası, kan, zulüm ve katliamlarla dolu olan ABD, başta Vietnam, Japonya ve Kore olmak üzere, tarihi sırasıyla; Küba, Panama, Guetemela, Nikaragua, Meksika, Filipinler, Afganistan, Irak, İran ve Suriye’de yüz binlerce sivili öldürüp, dünya tarihinin en büyük vahşet ve katliamlarına imza atmıştır.
ABD demek; uygarlıkların ve kültürlerin yıkımı demektir. ABD tarihi demek; gerçek anlamıyla işgallerin, savaşların, soykırımların, işkencelerin, haksızlıkların, kan ve gözyaşının tarihi demektir.
ABD, kendi hâkimiyetini ve dış politikasını tamamen yalan ve aldatıcı politikalarının arkasına saklayarak yapmaktadır. Mazlumların kanlarını emerek sömüren bu devlet, “demokrasi, insan hakları ve özgürlük” vaatleriyle kendi zihniyetini, sömürü düzenini, politikasını sürdürmeye devam etmektedir.
Dünyadaki tüm darbelerin arkasında ABD vardır. Latin Amerikalılar şöyle der: “Amerika kıtasında sadece ABD‘de darbe olmaz; çünkü sadece orada ABD büyükelçiliği yoktur.”
ABD birçok ülkeye nesil savaş stratejileri uygulamıştır. Buralarda kurduğu örgütlere, çetelere; her türlü desteği vererek, darbeler ve katliamlar yaptırmaktadır. Bunların en bariz örnekleri; PKK-PYD, YPG, İŞİD, DAEŞ El Kaide vb. örgütlerdir.
Türkiye’nin gelişmesini istemeyen ABD ve müttefikleri; 1960, 1980 darbeleri, 28 Şubat 1997 post modern darbesi, FETÖ ihaneti, teknolojik engeller, ambargolar ve PKK terörünün desteklenmesi gibi faaliyetlerle her zaman Türkiye’ye zarar vermişlerdir.
Görüldüğü gibi ABD, tüm dünyaya barış ve özgürlük vaadiyle kan, gözyaşı, acı ve ölüm getirerek, hedef aldığı ülkeleri önce kaosa sürükleyip sonra bölünmelerine yol açarak bölgeyi kontrolü altına almaktadır. Sonra da bölgedeki tüm zengin doğal kaynak yataklarını ele geçirip sömürmektedir.
Kendisine karşı gelen, kafa tutan ülkeleri müttefikleri ile beraber, gerek ekonomik krizlerle ve gerekse çeteleri ile dize getirmeye çalışan ABD, bir gün mutlaka bu yaptıklarının cezasını çekecektir. Kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacaktır.
Sevgiyle kalın…
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, AK Parti Bursa İl Başkanlığına kayıtlı telefon numarasından Bulgaristan ve Yunanistan göçmeni […]
Ayvalık’ın AKP’li Belediye Başkan adayı Ali Gür’ün kentsel dönüşüm ve rezerv alanlarıyla ilgili yaptığı açıklama, Ayvalık’ta büyük tepkilere neden […]
Gelecek Partisi Bartın Belediye Başkanı Adayı Yasemin Dora Kurtkaya 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla açıklamada bulundu. Başkan adayı Kurtkaya! […]
Suriye’nin Halep şehrinde bir tıp fakültesi kurulmuştur bunun amacı nedir? Vatandaş Hastanelerden Randevu Alamıyor! Yoğun Bakımlarda Yer Yok! MR, Tomografi […]
Rekabet Kurulu 19.10.2023 tarihli toplantısında, Antep fıstığı alımı ve satımı alanında faaliyet gösteren bazı teşebbüslerin 4054 sayılı Rekabetin Korunması […]
Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi için Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi adına söz alan Kocaeli Milletvekili […]
Ülkede yaşayan yabancıların ve özellikle müslümanların sorunlarını hiçe sayan siyasi partiler yerine, Türkler tarafından kurulmuş ve tüm yabancıları sahiplenmiş DENK […]
rdeşlerin hizmet yarışına girmelerine teşkilat olarak büyük mutluluk duyduklarını dile getirdi. BÜYÜK MUTLULUK DUYUYORUZ Mesut Ekrem, şöyle konuştu; 22 yıldır […]
Türkiye’de emeklilik sisteminin çıkmazlarını maddeler halinde sıralayan SGK uzmanı Özgür Erdursun emekli aylığı hesaplama sisteminin değişmesi gerektiğini belirtti. SGK uzmanı […]
Veriye dayalı teknolojiler ile dijital ekonomiyi destekleyen çok sayıda ve çeşitte ürün/hizmet gelişmekte. Kurum tarafından yapılan açıklamada; Ancak […]
07 Kas 2021 0
AK Parti Denizli Milletvekili, TBMM Plan ve...24 Nis 2021 0
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar...10 Ara 2020 0
Cumhurbaşkanı Tatar: “Türkiye’nin güçlü...05 Ara 2020 0
—-Birinci Bölümün DEVAMI—-...03 Ara 2020 0
Kıbrıs Gazisi, Emekli Yarbay ve Yazar Atilla Çilingir...07 Mar 2024 0
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü kapsamında Efes Selçuk Belediyesi ve Efes Selçuk Kadın Platformu işbirliğiyle çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Sihirli […]