Son güncelleme 10 Şubat 2019 - 19:14
01 Haz 2018 Ata ATUN, Güncel, Köşe Yazarları, Sürmanşet, Türkiye 0
Kıbrıs’ta kadife ayrılık kapıda
Kıbrıslı Rum lider Anastasiadis gerçek bir şovmen. Yalan söylemenin de kitabını yazmış.
Çok değil daha bir ay öncesi, “Türkiye’nin ve Akıncı’nın, Guterres Çerçeve Belgesini kabul etmesine çok sevindim, takdirle karşıladım” derken sanki de kendisi kabul etmiş de, Türkiye’nin ve Kıbrıslı Türklerin kabul etmesini bekliyormuş havasını yaratmaya ve uluslararası topluluğun kafasını karıştırmaya çalışıyordu. Birazcık sıkıştırılınca, zorda kalıp “Guterres Çerçeve Belgesini Stratejik belge olarak kabul etmem söz konusu değil çünkü artık Kıbrıs Helenizmi’nin katı görüşleri, yoğun endişeleri olan bir şeyi, yani güvenliği müzakere olanağım olmaz” demek zorunda kaldı ve kimin müzakerelerde oyunbozan olduğu bir kez daha çıktı ortaya.
Anastasiadis’in bu açıklamasını Türkiye ve KKTC Dışişleri Bakanlıkları ortak bir çalışmayla kazanıma çevirmeleri gerekmekte. Son altı aydır, Crans Montana görüşmeleri Rumların çözüm ve barışı isteksizlikleri nedeni ile çöktükten sonra gerek Türkiye Dışişlerinin, gerekse de KKTC Cumhurbaşkanı ve KKTC Dışişlerinin birlikte söyledikleri “Elli yıl daha bu müzakereler ucu açık olarak devam edemez. Kıbrıs sorununa yeni çözüm parametreleri getirilmelidir” savını uygulamaya koymanın zamanı geldi.
Çok akıllıca bir kullanımla, Anastasiadis’in Guterres Çerçeve Belgesini reddetmesini Kıbrıs konusunda yeni yol haritasına geçiş kapısına dönüştürülmesinin tam zamanıdır. Özellikle de Anastasiadis’in BM Parametreleri içeriğinde yer alan siyasi eşitlik kavramını ve tarafların yönetime etkin katılımını bir kez daha reddederek, kararların basit çoğunlukla alınabileceği bir düzeni istediğini açıklaması, Türk tarafı için bulunmaz bir siyasi nimet ve altından bir koz değerindedir. Türk tarafı, müzakerelere bu istek doğrultusunda devam edilemeyeceğini ve son noktanın da Anastasiadis tarafından konulduğu iddiası ile şikayetini başta Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği olmak üzere uluslararası ilgili devletlere ve taraflara iletmesi ve yeni bir yol haritası belirlemesi, Kıbrıslı Türkler ve Türkiye için büyük bir kazanım ve siyasi üstünlük olacaktır.
Rum tarafının ne istediği çok açık. Tüm Rum liderler gibi Anastasiadis de aklını garantilere ve güvenliğe takmış. Arkasını da tanınmış bir devlet olmaya, AB üyesi bulunmaya ve İsrail ile kurduğu müttefikliğe dayamış. Zannediyor ki, kendisi ne isterse olacak ve Türkiye ile Kıbrıs Türk tarafı istese de istemese de kabul edecek.
Anastasiadis diyor ki; “Yeni bir güvenlik rejimi gerekir, eskisi değil. Tek taraflı müdahale haklarının ve Garanti Anlaşmalarının kaldırılması gerekir. Bu nedenle ben güvenliği sağlamak ve toplumlararası çatışmaları önlemek için iki bin kişilik çokuluslu bir polis gücü oluşturulmasını önerdim ama kabul edilmedi.”
Bir de önerisini ekliyor; “Türk askerinin çekilmesi ışığı altında, bir süreliğine iki bin kişilik çokuluslu bir polis gücü olabileceğini ve olası toplumlararası çatışmaları – tescilli organ olarak- göğüsleyebileceğini ifade ettim!”
Diyor da, BM kuruluş ilkelerinde, 1964-1974 yılları arasında Kıbrıs’ta kan gövdeyi götürürken yaşandığı gibi, BM Barış Gücünün veya da BM’nin görevlendireceği bir Polis gücünün gözlemcilikten ve rapor yazmaktan öteye, silahlı müdahale gibi bir yetkisi olamayacağını söylemiyor.
Devamla “nüfusu daha küçük olan Kıbrıs Türk toplumunun imtiyazlı toplum haline geleceği ve nüfusu fazla toplumu kontrol edeceği bir rejime doğru sürükleniyoruz. Özde ‘çoğunluk yönetir azınlık garanti edilir’i, ‘çoğunluk yönetir’e, ‘azınlık ta azınlık haklarına sahip olur’a dönüştürecektik, hedefimiz de budur” diyor.
Kısaca Anastasiadis, “biz Kıbrıs adasının mutlak yöneticisi olacağız, Türkler de bizim idaremiz altında azınlık haklarına sahip AB vatandaşları olacaklar, aynen Batı Trakya’da Türkler gibi” demekten artık çekinmiyor.
BM’nin 1977 Şubatında Makarios ile Denktaş arasında gerçekleştirilen “Birinci Zirve Toplantısı”ndan sonra geliştirdiği “Federasyon Parametreleri”nden vazgeçmesi ve sürdürülebilir başka bir çözüm yolu üretmesi gerekmektedir. Bunun aksinin, kesin ve kadife bir ayrılık olacağından kimsenin şüphesi olmasın.
Prof. Dr. Ata ATUN
KKTC III. Cumhurbaşkanı Politik Danışmanı
Geçtiğimiz günlerde Eskişehir Anadolu Üniversitesi ev sahipliğinde toplanan, biri vakıf olmak üzere toplam 36 fakültenin turizm fakültesi dekanı, İzmir […]
AGROEXPO Fuarı’na Alım Heyeti Dopingi Tarım ürünleri ihracatında 2023 yılında 40 milyar dolar ihracat hedefleyen Türk ihracatçıları her uluslararası organizasyonu […]
TEMA Vakfı Edirne İl Temsilciliği, Çerkezköy ve Kapaklı’da planlanan termik santralin iptali ile ilgili açıklamalarda bulundu. ÇOĞAL […]
Çocuk psikanalisti Fransuaza Dalto, çocuğun anne-babanın mülkiyeti olmadığını ve isteklerinin, fikirlerinin dikkat çektiğini bildirir. Onun için, insan […]
Konya’dan çöken yurt binasının yeri şantiye alanı oldu Konya’nın Taşkent İlçesi’nde 2008 yılında, 17 öğrenci ile 1 eğitmenin […]
Darbe girişiminin ardından şehir merkezlerinde bulunan askeri birliklerin şehir dışına taşınacağı açıklanmıştı. Ardından 81 ildeki durumu inceleyerek, ne kadar askeri […]
Avrupa’da sektörünün en büyük fuarı haline gelen IF Wedding Fashion-İzmir Gelinlik Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı 13. kez kapılarını açtı. […]
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik’i ziyaret etti. Başkan Çelik, Bakan Akar’a Kayseri’ye yapılan […]
LİKİT DOĞALGAZ SİSTEMLERİNDE KOKULANDIRMA SİSTEMİ Türkiye’de doğalgazın boru hattıyla ulaşamadığı yerlerde yoğun olarak LNG (Likit Doğalgaz Sistemi) kullanılmaktadır. Bu sistemlerde […]
İpragaz’ın yeni CEO’su Eyüp Aratay, 56 yıllık enerji devinde ‘Kuruluş’ ve ‘Dönüşüm’ dönemlerinin ardından 3’üncü dönemin başladığını açıkladı. ‘Büyüme Dönemi’ne […]
07 Kas 2018 0
BÜYÜCÜLER (SORCERERS) GÖREV BAŞINA! ...02 Eki 2018 0
İlhan KARAÇAY’ın röportajı ve analizi: ...17 Ağu 2018 0
Türkler ile Hollandalılar arasındaki fark çok mu?...13 Ağu 2018 0
Bugüne kadar 90 farklı start-up’a 80 milyon dolar...24 Tem 2018 0
Şair İsmet Özel, Memleket Dergi’ye yaptığı...09 Şub 2019 0
Geçtiğimiz günlerde Eskişehir Anadolu Üniversitesi ev sahipliğinde toplanan, biri vakıf olmak üzere toplam 36 fakültenin turizm fakültesi dekanı, İzmir […]